1970-71 yıllarında ABD’den Nuri Pakdil’e ve diğer arkadaşlarıma gönderdiğim mektuplarda ABD hakkındaki izlenimlerimi de yazıyordum.
Bireysel düzlemde ve kişi temelinde yaptığım tahliller ve betimlemeler yanında ABD’nin toplumsal alandaki çalkantısını da anlatmaya çaba gösteriyordum.
Halen de geçerli olduğunu düşündüğüm tespitlerimden biri şu idi:
ABD’nin iktisadi ve toplumsal yapısı şu üç sütun üzerine kurulu görünüyor: servet, fuhuş, israf (savurganlık)...
Bu üç sütun, ABD’nin dış ilişkiler ağından müstakil olarak bir toplumun çöküşünü hazırlayacak dâhili nedenleri kendiliğinden açıklamaya yeter. Bu tespitten hareketle ABD’nin önümüzdeki 50 yıldan itibaren çöküş sürecine gireceğini öngörüyordum. İşte o yıllara yaklaşma arifesindeyiz...
O tarihte servet faktörünü İbni Haldun’un bu konudaki görüşü ile buluşturmayı aklımdan geçirmemiştim. Ama bugün, bu satırları yazarken İbni Haldun’un servet üzerine olan görüşleri ile ABD’nin servete dayalı iktisadi yapısı arasında bir bağlılaşım kurmanın da mümkün olduğunu düşünüyorum. İbni Haldun hadari (yerleşik) toplumların sefahate düşeceğini, bu halin de savurganlığa ve lüzumsuz harcamalara yol açacağını anlatıyor Mukaddime’sinde... Şu parça dikkat çekici: