Önceki gün Eskişehir'de... Çocuk ağlıyordu.
Babasının taksitle aldığı bisiklet çalınmıştı. Baba dayanamadı. O
da ağlamaya başladı.
Çocukken bana bir lastik top getirdiler. Piyasada hiç yoktu... Bir
dostumuz Avrupa’dan getirmişti. Rengarenk. Cici bir top. Gece
koynuma alıp yattım.
Ertesi gün, sokakta oynarken, komşunun bahçesine kaçırdım onu.
İki dakika sonra top geri geldi. Ortadan bıçakla ikiye ayrılmış
vaziyette.
İşte, bisikleti çalınan çocuğu çok iyi anlıyorum. Bereket, başka
bir bisiklet alma imkanı belki olabilir... Tabii paran varsa.
Benim top ise paran olsa da bir daha bulunamazdı. Çok ağladım.
***
Kaç gündür kafam şu yangınlara takık. Adana’daki kız yurdundan
başladı, birçok şehirde hergün bir dizi yangın çıktı. Tesadüf
olabilir mi? Yoksa “çok kötü şeyler olacak” diyen felaket
tellallarının bildikleri bir şey mi var?
***
Bugün siyaseti teğet geçeceğim.
Nasıl olsa mecliste bütçe müzakereleri başladı.
Adı bütçedir ama bütçeden başka herşey görüşülür.
Bir seferinde Dr. Oğuz Aygün kürsüde konuşurken, ön sıralardan bir
kadın:
- Yalan söylüyorsun, kürtajcı doktor diye bağırdı.
Aygün de gayet sakin:
- Sizi de yaptım mı hanımefendi?
***
Dolar’a da bir laf atalım.
Dolar çıldırmış diyorlar.
Çıldırmaya bahane arıyor.
İtalya’daki referandumdan bile etkilenmesi haydi neyse ama futbolcu
Messi’nin grip olmasından niye dolar etkileniyor? Devler Ligi’nde
bu akşam Beşiktaş kazanırsa dolar düşer mi acaba?..