Yürüyüşün getirdiği başka çağrışımlar da var.
“Adalet” denince, bunu sadece mahkeme kararları’ndan ibaret sanmayın.
- Her yerde adalet.
Siyasette, ticarette, rekabette.
Sınavda, tayin ve terfide, günlük hayatta, trafikte bile adalet.
Aşkta adalet.
Kavgada bile adalet.
***
Zaten “adalet” kelimesinin cazibesi buradan geliyor.
Mesele sırf yargıyı kapsamıyor ki. Katılımcıların çoğu, hayattaki çeşitli haksızlıklar’a da direniş için oradaydılar. Dicle Nehri’nin kenarında kuzusunu kaybeden garibanlar da oradaydılar.
- Okulda adalet.
- İş yerinde adalet.
- Vergide adalet.
- Ödülde bile adalet.
***
Yani bu iş, hakim ve savcıları hedef almakla bitmiyor. Kaldı ki, binlerce hakim ve savcıyı aynı potanın içine atmak, bizatihi adaletsizlik olur.
- Seçim Sistemi’nde adalet... Hani?
- Partiler Kanunu’nda adalet... Hani?
Neler var, neler.
Özeti:
Düzen değişikliği değilse bile “düzene çekidüzen.”
Bütün mesele bu.
Yani, daha derinlerde.