Muasır medeniyeti, daha medeniyet yokken keşfedip hedef edindi.
Kafası, bugünkü Kopenhag kriterlerinden daha önde, NATO’dan daha berrak, Birleşmiş Milletler’den daha cevval.
Hem Mozart’ı tanıyor, hem Itrî’yle ve Yunus Emre’yle dost.
Hem Viyana valslerine aşina, hem de Segâh ile Hüzzam arasındaki nüansı biliyor.
Büyük eseri: Laik Cumhuriyet... Kimse yıkamıyor... Yıkamaz.
Ürettiği her haslet, aslında evrensel bir servet olarak insanlığı aydınlatıyor.
İsteyen onu putlaştırsın, isteyen aklıyla ve mantığıyla sevsin... Ama kimse onu sömürmesin. Kimse onun arkasına saklanmasın... Ve kimse onun koltuğunda oturduğunu da sanmasın.