Konumuz Bahçeli mi, yoksa Başkanlık mı?
Bahçeli’yse kolay.
Bolca hakaret edersin, stepne dersin, koltuk değneği dersin, yedek
kaleci dersin, 12’nci adam dersin, olur biter.
Peki, Başkanlık meselesini ne yapacağız?
***
Teklif, henüz meclise gelmeden, paketi açıp okumadan, alternatif
modellere hiç bakmadan, nedir bu gürültü?
- Fikir yok, küfür var.
Mecliste de böyle olacak.
Zannetmeyin ki anayasa falan tartışılacak, hayır...
Külliyen istemezük...
İşte o kadar.
***
Durun bakalım.
Hemen telaşlanmayın. Belki de mecliste 330 oy çıkmayacak, mesele
kapanacak.
- Ya 330 çıkarsa?
Ah... Endişenizi anlıyorum.
Fakat halk’tan niye bu kadar korktuğunuzu anlayamıyorum. Siz Halk
Partisi değil misiniz?
Yahu, yok mu sizin içinizde bir Başkan Adayı, yok mu halkı “bu
zulümden kurtaracak” bir Halk Adamı, sizin içinizde yok mu “bu
saltanatı devirecek” bir
Demokrasi Kahramanı?
Bu halk “imdat” diye bağırıyorsa, niçin yardıma koşmuyorsunuz?
***