Ne ortak deklarasyon, ne olağanüstü celse, ne de komisyona
havale.
Bunların hiçbiri teröre çare değildir.
Çare, gönülden gelir, yürekten gelir, insanın hücrelerinden
fışkırır.
Aradığımız ortak ruh budur. Ona silah işlemez.
***
Dünkü meclis, bana bunları düşündürdü.
Millet, terörden nefret ederken, ona mazeret arayan, onu doğal bir
hak sayan insanlar, hiç eksik olmadı bu ülkede. Yıllardır bu böyle.
Bizi çok yordular, çok üzdüler. İnanın, terörden daha da fazla
bezdirdiler.
***
Her neyse.
Dönelim günümüze.
Terör niye birdenbire azıttı? Elbet bir çok sebebi var ama hiçbir
mazereti yok. Hele Öcalan'ı ziyaret için son aylarda izin
çıkmayışını, getirip teröre gerekçe diye bağlamak, daha da
mantıksız.
"Öcalan ancak barışa karar verir, savaşa ise Kandil..."
Siz bu lafı ilk mi duyuyorsunuz?