Tam onu tartışırken, haydii, Ankara’da rüşvet iddiaları... Bir taraftan da “Libya’da ne işimiz var” fetvası ve de Suriye bataklığı. Hiçbir tartışmayı bitiremiyoruz. Hepsi yarım kalıyor. Sonra da zaten unutulup gidiyor.
★
Suriyeli bir eczacı kalfası tanırım. Geçen gün şikayet ediyordu:
- Suriye bataklığı diyorsunuz. Bunu demeyin. Çünkü Suriye bir bataklık değildir. Adam haklı. Kendi vatanını bataklık olarak görmüyor. Görmek istemiyor. Toprakları işgal altında olmasına rağmen ülkesine toz kondurmuyor. Yani, bizimkiler gibi değil. Maşallah, bizimkiler “Türkiye’de can ve mal güvenliği yok” diyerek davul zurna çalıyor.