Adaylık için aylardır Abdullah Gül’ün ismi ortalarda geziyor...
Kimine göre SP adayı olmalıdır, kimine göre CHP adayı olmalıdır,
kimine göre de Çatı Aday...
Peki Abdullah Gül ne diyor?
Hiç.
O susuyor.
Kesin bir dille reddettiği yok ama kabul yolunda verdiği hiç bir
işaret de yok.
***
Cumhurbaşkanlığı yapmış saygın bir devlet adamı’nın ismi, böyle
uluorta konuşulmalı mıdır? Gıyabında ona çeşitli adaylık modelleri
biçilmeli midir?
Diyeceksiniz ki:
Ne yapsın? Alemin ağzı torba değil ki.
****
Peki...
O zaman başka bir soru:
- Adaylığı yakışık alır mı?
Üzerinde durduğum asıl nokta budur zaten... Bence yakışık
almaz.
Kazansa da almaz, kaybetse de almaz. Her iki halde de yazık olur.
Her iki halde de bizdeki siyasi nezaketsizliğin baş hedefi olur.
Halbuki biz, onun 7 yıllık cumhurbaşkanılığı dönemini hep saygıyla
anmak istiyoruz.
***
Bütün bunları kendisi herhalde düşünüyordur zaten... Tereddüt
geçiriyorsa da herhalde bu sebepledir. Daha fazla karışamayız fakat
kavga sevmeyen bir kimyası olduğu için, onun, çetin siyasi
mücadelelere girmesine gönlümüz hiç razı değil.
***
Peki ne yapsın?
Genç yaştadır. Boş mu otursun?
Hayır, eski cumhurbaşkanlarından İsmet Paşa, o yaşına rağmen boş mu
oturdu? Kaldı ki BM ve NATO Genel Sekreterliği gibi yollar da açık
ona... Bir dizi Vakıf Faaliyetleri de var... Unutmayın ki bu
gezegende kıtalararası yeni yeni oluşumlar da yoldadır.
***
Afedersiniz.
Koskoca Abdullah Gül’e iş arıyor değilim.
Eski Cumhurbaşkanı’na gösterdiğim özen sebebiyle kalkıştım ben bu
işgüzarlığa... Sürçülisan eyledimse affola.
Gül’ün dikeni başımın üstündedir.