Kutuplaşmayı, öfkeyi ve nefreti dindirmek, bütün bireylerin ve kurumların görevidir ama en çok AK Parti'nin görevidir.
Çünkü o, iktidar.
Çünkü o, kaptan.
-Gemi ona teslim.
Buna vakti de olacak.
Öbür partiler, seçim sonuçlarının iç muhasebesine dalmışken,
iktidar partisi bir Barış Dili’yle ılık rüzgarlar estirebilir.
Önce bu.... Herşeyden önce bu.
***
Şimdi dönelim, öbür partilerin iç muhasebesine.
Sonuncu partiden başlayalım.
Efendim “Beyefendi biraz dinleneceklerdir” zannettiniz ama öyle görünmüyor. “Tapulu arazisine gecekondu kurdurtmayacak” gibi...
Bakın hâlâ ne diyor:
-Bir dağdan bir kuş uçsa, dağ ne kaybeder? Bir dağa bir kuş konsa, dağ ne kazanır?
Haklıdır ama dağ sürekli fare doğurursa ne olur?
Ayrıca “dağ nerde” diye sorsalar, cevabı:
-Yandı bitti kül oldu.
Bu kadarı yeter.
***
Gelelim HDP’ye...
Orada fazla dalgalanma olmaz. Çünkü HDP, öbür partilere benzemiyor... Özveriye hazır kadroları koltuk meraklısı değil.
Bunu defalarca ispatladılar.
Şimdi onların derdi, yeni bir strateji tespiti.
***