Irkçılar yarıştı.
Kim daha fazla ırkçı, orası anlaşılamadı.
Birinci gelen ırkçıyla ikinci gelen ırkçıyı üstüste koyup
topluyorsun, 50 sandalye bile etmiyor.
Hollanda halkı, daha fazlasına yol vermiyor.
İkinci gelen ırkçının, koalisyonda yer almaya zaten niyeti yok.
Onun derdi, ömürboyu muhalefette kalmak.
Bu sebeple de sürekli sallıyor. Mangalda kül bırakmıyor.
***
Gelelim Almanya’ya.
Aman ha...
Bizim siyasetçiler dikkatli olsunlar.
Zira Almanya, oradaki Türklere oy kullanma izni verdi ama bunu
şarta bağladı.
Nedir o şart?
- “Türk siyasetçiler, yapacakları konuşmalarda Almanya’ya hakaret
etmeyecekler.
Aksi halde gurbetçilerin oy kullanma izni iptal.
***
Hakaretten kasıt?
Mesela...
- Faşist Almanya demek yok.
- Nazi kalıntısı demek yok.
- Irkçı ve benzeri yakıştırmalar yok.
Oy kullanma iznini iptal için zaten bahane arıyorlar... Bizim
siyasetçiler bari çanak tutmasalar.
Vaziyet budur.
Almanların Türkiye’ye hakaret etmeleri ise serbesttir. Çünkü
Almanlar üstün ırk’tır. İmtiyazları vardır.