Zor bir ayıklama...
Zaten bu sebeple cadı avı’na dönüşmesinden endişe edildi.
Değil mi?
***
Kulüp tutmaya benzer bu.
- Üyeleri var.
- Aktif üyeleri var.
- Militanları var.
- Gözü dönmüş amigoları var.
- Şantaja uğramış olanları var.
- Kandırılanları var... Varoğlu var.
- Bir de gönül bağından ibaret sessiz taraftarları olabilir...
Mütedeyyin, kendi halinde, sadece sempati duyanları.
Hele bir de Erdoğan karşıtları vardır ki, onları da atın aynı
sepete. Sonra da oturun ayıklayın bakalım.
Sahiden zor.
***
En çok da siyasi ayağı konuşuluyor, değil mi?
Onu ayıklamak kolay.
Şüphelendiklerinizi ilk seçimde aday göstermezsiniz, olur
biter.
Gerçi orada da sap’la saman’ı karıştırma ihtimaliniz var ama bâri
kafanız rahat eder.
- Tamam da, seçim ne zaman?
Vallahi, sırf bunun için “derhal seçim yapmaya” değer. Hiçbir parti
de buna karşı çıkmaz.
***
Seçim meraklısı değilim.
Hele baskın seçim’i falan çok yakışıksız bulurum.
Ama sakıncalı kadroları siyasetten temizlemenin başka yolu yok.
Emekliye sevkedemezsin. Açığa alamazsın. Adam, kendini iyi
gizlemişse, meclisten kovamazsın.
Ne yapacaksın?
Koynunda yılan besleyeceğine, hepsini birden seçimde
ayıklayacaksın.
***
Ondan sonra bakın bakalım, çorap söküğü gibi, neler dökülecek
ortaya... Deniz Bölükbaşı gibi değerli adamlara nasıl kumpas
kurulduğundan tutun, Hrant Dink cinayetinin esrar
perdesine, Danıştay saldırısından tutun, Baykal’a yapılan
kalleşliğe kadar, neler aydınlanacak.
İstemez misiniz?