Kılıçdaroğlu'na niçin görev verilmedi? Beştepe'nin yolunu bilmediği için mi?
Amma da makul bir gerekçe...
***
Cumhurbaşkanı isteseydi, hükümet krizini çözme yolunda, aktif
bir rol oynayabilirdi.
Kılıçdaroğlu'ndan öte, bütün liderleri toplayıp bir konsültasyon
yapabilirdi.
Hadi o yapmadı, bari Meclis Başkanı bir girişimde bulunabilirdi.
Liderleri o toplayıp şimdi ne yapmalı diye bir beyin fırtınası
düzenleyebilirdi.
***
Şeklen değil...
Samimi olarak...
Şartsız şurtsuz, kırmızı çizgisiz, yeşil boyasız, sarı duvarsız...
Adam gibi bir masa kurulamaz mıydı?
Hâlâ da kurulamaz mı?
Tayyip Erdoğan böyle bir çağrıda bulunamaz mı?
***
Diyeceksiniz ki, bunların hiçbiri Beştepe'ye gitmez. Erdoğan'ın
davetine hiçbiri icabet etmez.
İyi ama Tayyip Erdoğan'a bu derece endeksli bir siyasete de siyaset
denmez.
Çünkü Erdoğan'a kayıtsız şartsız biat ve teslimiyet'le uçsuz
bucaksız nefret arasında hiçbir fark yoktur. İkisi de insanı kör
eder.
Buyursunlar.
Şimdi ne halleri varsa görsünler.
Not: