Hepsi başka telden çalıyor.
Figen Yüksekdağ’a bakar mısınız? “Bu vatanı böldürtmeyeceğiz” diyor..
Ne güzel.
Nitekim Ahmet Kekeç de benim gibi ümitlemiş olacak ki, sevincimi şöyle perçinliyor:
- “Bunlar yakında şehitler ölmez vatan bölünmez diye de bağırır”.
***
Hele bir de Altan Tan’dan “silahlar susmalı” diye bir çağrı gelince, tamam dedim, Kekeç iyi bildi, bunlar yakında şehitlik ziyaretlerine de başlar.
***
Fakat, heyhat...
Sevincim kursağımda kaldı.
O ne özgüvense, Demirtaş meydan okudu yine:
- Bizi yargılamaya güçleri yetmez.
Kime söylüyor bilmem ama direnişten bahsettiğine göre herhalde PKK’ya güveniyor...
Tamam da Selo, PKK daha ne yapacak? Yapacağını yaptı... Direneceği kadar direndi... Geriye ne kaldı ki bundan sonrası için? “Bizi yargılamaya güçleri yetmez derken” güvendiğin o adamlar, getirdikleri gençleri ateş çemberinde bırakıp kaçıyor.
***
Yargılama meselesine gelince... Bunu hiç onaylamayanlardan biriyim. Ayrıca imtiyaz sahibi olduğunuzu da bilirim.
Fakat şu “bizi yargılamaya güçleri yetmez”diyorsun ya...
Ah, demeyecektin bunu be Selo...
Çeneni tutar mısın biraz.