Hiç duymamıştım.
İlk def’a Binali Yıldırım’dan duydum:
“İstediğini söyleyen,
İstemediğini işitir.”
Partilerin Grup Toplantıları da aynen böyle... Kürsüde aklına eseni, ağzına geleni söyleyen, daha hava kararmadan cevabını misliyle alıyor.
Kimin eline ne geçiyor?
Oyu mu artıyor, itibarı mı yükseliyor? Hayır.
Sadece sinirler harap oluyor.
***
Aziz Nesin demiş ki:
- Yazdığım kitapları üstüste koysam, boyuma erişir.
Sonra da eklemiş:
- Ama sevmeyen, onun boyu zaten kısaydı der.
Hani şu, denizi yürüyerek geçen adama “yüzme bilmiyor” dedikleri gibi.
Yani...
Ağzıyla kuş tutsa nafile.
***
Meşhur eylem planı, bir dizi vaat ve temenni içeriyor. Çoğu cak-cek’le biten cümleler.
Ama bunların nasıl gerçekleşeceğine dair bilgimiz yok.
İyi bir muhalefet, hiç hakaret etmeden bu maddelere açıklık getirilmesini ister. Kötü bir muhalefet ise, bu eylem değil, eyyam planı diye lafa başlar.
Biz daima mazruf’u unutup hep zarf’a bakmışız.