Biliyorsunuz, Davutoğlu'nun Kılıçdaroğlu'ndan ricası şuydu:
- Erdoğan’a yönelttiğiniz eleştirilerin dozunu biraz hafifletin.
Tam tercümesi bence şöyle:
- Ona diktatör bozuntusu demeyin.
* * *
Bilmiyorum ki hangisi daha fena?
Diktatör mü fena, yoksa bozuntusu mu? Artık ona Kılıçdaroğlu karar verecek. Kendisine CHP Genel Müdürü demişlerdi ya, o da karşılık olsun diye böyle bir söylem tutturdu herhalde.
Onu anladık.
* * *
Fakat öbürüne ne oluyor?
- Kırmızı çizgilerini sevsinler.
Yahu sen, önce kendi partinitek adam sultasından çıkar da, diktatörlüğü sonra telaffuz et.
* * *
Aslında, Erdoğan “Başkanlık sistemi”yle birlikte kendini yasalara endeksleyecek...
Dolayısıyla da sistemin dışına çıkamayacak.
Halbuki şimdi, dilediği gibi çizgiyi aşıyor, dönüp bir daha aşıyor.
Terleyen bir Cumhurbaşkanı olacağım dedi ya, ona dayanıyor.
Başkanlık Sistemi’nde iseterleyen Başkan diye bir tanım yok. Kitap ne yazıyorsa o.
Buna rağmen, Erdoğan Başkanlık istiyor. Ve buna rağmen, öbürleri istemiyor.
Anlaşılır gibi değil.