Son dört yazıyı aynı konu üzerine yazdım, dördüncüde anlattım. Üçüncü yazıda bir tevafuk vardı; hatırlayalım: ‘Yeni düzen, Türkiye ve dünyayı kurtaracak düzen nasıl kurulacak? / Siz bu seminerleri takip edenler; kuşkunuz olmasın ki yeni düzeni siz kuracaksınız...’ / Ne yapacaksınız? (Tevafuk diyeyim; bu yazıyı yazmakta olduğum anlarda, Üstad’dan, üzerinde çalışma yapmam gereken, haftalık iki yorumu da geldi. Başlıklar şöyle: 1. NE GELECEK? / ikinci Kur’an uygarlığının getirdiği hususlar… 2. Nasıl gelecek? / İkinci Kur’an uygarlığı nasıl gelecek? Bir yazıyla özetlerim.) Şöyle (935’inci seminerden bir paragraf ile) devam edelim: “Her şey zamanı gelince olacaktır. Beddiüzzaman Risalelerinde, üçyüz sene sonra Kur’an düzeninin geldiğini görüyorum diyor. Bediüzzaman bunları söylediğinde insanlık en karanlık günlerini yaşıyordu. Hiç kimse bir daha İslâmiyet’in veya Hıristiyanlığın yeniden canlanacağına inanmıyordu. Sosyalizmin ve kapitalizmin giriştikleri savaşta bunların Tanrı’yı yok ettikleri sanılıyordu. Ama sonra ne oldu? (…)”