Bir taraftan bütün dünya tam bir zulüm, çatışma ve savaş dönemini yaşıyor…
Diğer taraftan ülkemiz ve bölgemiz bu hengâmede badireler geçiriyor…
Her şeye rağmen Hac mevsimi de başladı ve hacı adayları yollarda…
Üstad, önceki yazımda ifade ettiğim üzere, geçen hafta işte bu önemli konuyu, emsalsiz bir şekilde ele aldı ve bütün beşeriyetin ana sorunlarına çözümler içerecek şekilde yorumladı. Bugün sizleri işte o çözümlerin bir kısmı ile baş başa bırakmış olacağım.
Evet, ‘Yeni İpek Yolu’ savaşın merkezi güzergâhında ve Türkiye de ana merkezde.
Malum olduğu üzere, Kur’an Hac ibadetini farz kılmıştır. İslâmiyet’te dört temel ibadet vardır; Namaz, Oruç, Zekât ve Hac. Bugünlerde bu yılın Hac dönemi başladı…
Haccın hikmetleri şöyledir:
Herkes ömründe bir defa Hacca gidecek. Maddi imkânı yoksa olanın imkânı ile gider. Bedeni imkânı yoksa olanın imkânı ile gider. Yani ayrı ayrı yapılabilir. Maddi imkân birinin, bedeni imkân birinin olur. Sonra her biri diğer imkânı bulursa yalnız onu yapar.
Bunun için ‘Dünya Hac Yolları’ tesis edilir. Güvenliği devletler sağlar. Hacca veya Umre’ye giden kimsenin güvenliği sağlandığı gibi yol masrafları da yoktur. Kervansaraylar vardır. Tüm yol harcamaları Vakıf Kervansaraylar yapar. Araçlar bedavadır. Yiyecek içecek bedavadır. Dolayısıyla kişinin maddi imkânı yoksa da Hacca gidebilir. Mekke’ye kadar durum budur. Orada bulunanların kalma yerleri ve yiyecekleri Hac Vakfı tarafından karşılanır.