Depremin ilk günü İstanbul'dan yola çıkarak gittiğim Kahramanmaraş'ta yaklaşık 15 gün kadar çalışmalara katıldım. Asrın afeti diyebileceğim bu depremde yaraları sarmakla uğraşırken, sosyal medyada bir kısım provokatörlerin insafsız, yalan yanlış açıklamalarının vatandaşları deprem kadar üzdüğünü belirtmeliyim.
Depremzedelere yönelik Türkiye'nin dört bir yanından gelen kamu görevlileri yanında STK'lar, gönüllüler adeta vatandaşlara hizmet yarışında idi.
İsimlerini yazsam belki tüm yazıyı dolduracak kadar fazla sayıdaki STK'larımıza, gönüllülere minnettarım.
Depremin bir de çalışma hayatına ilişkin işlemleri vardı, işyerlerinin bir kısmı yıkılmış, zarar görmüş, bir kısmı ise makinelerin elden geçmesini bekliyor. Özellikle Adıyaman, Kahramanmaraş, Malatya ve Hatay'daki fabrikaların bu anlamda teknik kontrollerinin yapılması ve eksiklerin tamamlanması bölge için büyük önem taşıyor. Normalleşme için bölgede kurulan çadırkent ve konteynerkent'ler başta olmak