‘İKINCI Bahar Emeklilik’ yazı dizimizde herkesin hayalini kurduğu emeklilikle ilgili bilmek istediğiniz ama doğru bilgiye ulaşamadığınız konuları işleyeceğiz. Önce emekliliğin kısaca tanımını yapalım. Emeklilik, bir sigortalının belli bir yaşa kadar prim veya emekli keseneği ödeyerek çalışması ve gerekli şartları sağlaması durumunda herhangi bir hizmet karşılığı olmaksızın ödediği primlerin karşılığı olarak sosyal güvenlik sistemine göre bir aylık bağlanmasını ifade ediyor. TV’den, radyodan duyduğumuz veya gazetelerden okuduğumuz haberlere, köşe yazılarına kulak kabartmamıza neden olan emeklilik, birçoğumuzun hayalini süslüyor. ÇALIŞMA STATÜLERİ Ancak hemen başta belirtelim ki, emeklilik şartları kişinin statüsüne (SSK/4-a;Bağ-Kur/4-b; Devlet Memuru/4-c veya Banka Emekli Sandığı) ve cinsiyetine göre farklılık gösteriyor. SGK’da kısa ve uzun vadeli sigorta kolları uygulaması bakımından, hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar 4/a kapsamında (SSK’lı) sigortalı sayılmışlardır. Burada esas olan hizmet akdi yani işçi işveren ilişkisinin olup olmadığıdır. Sanatçılar, yazarlar, işçi sendikası yöneticileri, çiftçi mallarını koruma bekçileri gibi bazı meslek grupları hizmet akdi olmasa bile 4/a kapsamında (SSK’lı) sigortalı kabul edilmektedir. Emeklilik, SSK’lılar için ilk defa sigortalı oldukları yaş dikkate alınarak belirlenirken, Bağ-Kur’lular için 01.06.2002 tarihinde kadınların 20 yılı ve erkeklerin ise 25 yılı doldurmalarına ne kadar kaldığı esas alınıyor. Bu da statüye göre emeklilik yaşını değiştiriyor. SSK’lılara daha erken emekli olabilme imkanı veriyor.