Bir aydır darbe teşebbüsünü ve kalkışmanın ülkemize verdiği zararları konuşuyoruz. FETÖ denen örgüt ve bu örgütün iblis ve habis ruhlu elebaşının 40 yıldır nasıl ilmik ilmik çorap ördüğünü şimdi daha net anlıyoruz, daha net görüyoruz.
Öyle habis ruhlu bir örgütten bahsediyoruz ki, tüm vatandaşlarımızı fişleyen, Emniyet, SGK ve Maliye gibi kurumların alt yapılarını ve toplanan bilgileri şantaj, kumpas, baskı ve tehdit için kullanan, menfaat için kamu görevlerini sonuna kadar kullanan, insanlara ve şirketlere himmet-burs-kurban vs için mali polis, savcı, hakim, askeri personel, genel müdür, müsteşar, daire başkanı vs gibi tüm unvan ve görevlerde fütursuzca herkese baskı yapan bir örgüt. Kendinden olmayana iftira eden, karalayan, her türlü kumpas ve rezaleti mazur gören illet bir örgüt.
Pazar günü bu köşeden yazdığım yazıda, FETÖ’yü “her zaman kendini gizleyen, sinsi bir şekilde örgütlenen, sarmaşık gibi her yanı saran, kendinden olmayanlara iftira ve karalama-tezvirat yapan, haksız ve hukuksuz bir şekilde kumpaslar kuran, kendinden olmayana hayat hakkı vermeyen bir yapı” olarak tanımlamıştım.
Öyle ki, birçok kamu kurumunda toplanan kişisel bilgiler, maalesef bu kurumlardaki devlet memuru kisvesi altındaki teröristler tarafından FETÖ’ye aktarılmış. Adalet Bakanlığı bünyesindeki UYAP ile sistemde şantaj yapılacak kişilerin bilgilerine ulaşılmış, bir kısım şirketlerin vergi mahremine girilmiş, bazı şirketlerin SGK bilgileri ile elde edilmiş. Bazı kişilerin verdiği bilgilere göre, kendi FETÖ’şistlerin himmetleri toplanırken, şirketlerin ve işyeri sahiplerinin vergi bilgilerine, çalışanların SGK dökümlerine bakılmış.