Çalışanlar için ekonomik ve sosyal açıdan karşılaşılabilecek en büyük risk, herhangi bir nedenle işlerini kaybetmektir. İş güvencesi kavramıyla anlatılmak istenen, işçinin işinde devamlılığın sağlanması, işinin teminat altına alınması ve objektif ve haklı neden olmaksızın işten çıkarılmamasıdır.
İş Kanunu’nun 18. maddesine göre, otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır. Geçerli bir neden olmadığının mahkeme kararıyla tespiti ve işe iade kararından sonra işçiye boşta geçen dört aya kadar olan ücretinin ödenmesi gerekeceği gibi, ayrıca işe alınmadığı takdirde 4-8 aylık ücreti tutarında işe başlatmama tazminatının da ödenmesi gerekecektir.
İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddelerinde işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından veya işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanması gerektiğini hükme bağlamış, fesih bildirimini yazılı olarak yapılmasını şart koşmuş, fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmesi gerektiğini vurgulamış ve işçinin davranışları ve yetersizliğine dayalı fesihlerde savunmasını almak zorunluğu getirmiştir.