İşsizliğin azaltılması ve istihdamın arttırılmasında en önemli engellerden birisi olan istihdam maliyetlerinin düşürülebilmesi, bütün işletmeler için büyük bir önem taşınmaktadır. Ülkemizde ve diğer birçok ülkede olduğu gibi gerek vergi ve gerekse SGK teşvikleriyle istihdam maliyetlerinin düşürülebilmesi imkânı bulunmaktadır. Ancak gerek uygulama zorluğu ve gerekse de mevzuatın karmaşıklığı sebebiyle birçok işletme istihdam teşviklerinden yeterince faydalanamamaktadır. Dolayısıyla bu teşviklerin uygulanabilmesi ve istihdam maliyetlerinin düşürülebilmesi için işletmelerin özel bir çalışma yapması gerekiyor.
Ücretler üzerindeki maliyetlerin düşürülmesi ve işverenlerin istihdamı teşviki açısından önemli bir araç olan sosyal sigorta prim teşvikleri, istihdam yaratmak için ücretler üzerindeki sosyal sigorta prim yüklerinin indirilmesini ifade eder. Bu noktada, diğer tüm şartların bir kenara bırakıldığı varsayım altında işverenler üzerindeki işçilik maliyetlerinin yüksek olduğu ülkelerde işsizliğin yüksek olduğu söylenebilecekti. Ancak işçilik maliyetinin yüksek olduğu ülkelerde işsizlik oranlarının yüksek olduğunu söylemek güçtür. Örneğin Mart 2015 dönem verilerine göre Türkiye’de %10,6 işsizlik oranı bulunmaktayken, Belçika’da aynı dönemde bu oran %8,7 düzeyinde seyretmiştir. Halbuki Türkiye’de ücretler üzerindeki yük Belçika’dan çok daha azdır. Tabi ki ücretler üzerindeki yükün fazlalığı işsizliği etkilese de tek başına bir etken değildir.
Sigorta prim teşvikleri, ülkemizde aktif olarak ciddi bir uygulama alanı bulmaktadır. Halen yürürlükte olan güncel SGK teşvikleri ise, tabloda belirtildiği gibidir. Ancak teşvikler bunlarla sınırlı değildir. KOSGEB tarafından faydalandırılan çeşitli istihdam teşvikleri de bulunmaktadır.
Teşvikleri düzenleyen mevzuat, kanun, yönetmelik, tebliğ ve Kurumların genelgeleri ile belirlenmektedir. Bu sebeple uygulanması, sadece bilişim ağırlıklı olmayıp, ciddi bir uzmanlık da gerektirmektedir.
Teşvik mevzuatının karmaşık yapısı ve sistemsel uygulamasının zorluğu sebebiyle, birçok firma tarafından uygulanmadığı görülüyor. Bu sebeple, teşvik konularda hizmet alınması, bir çok firma için akılcı çözüm olmaktadır. Böylelikle, risk alınmamakta, riskler hizmeti veren firma tarafından üstlenilmekte, sabit bir maliyet olmadığı için işverenler açısından da ciddi bir avantaj sağlamaktadır.
Sosyal Güvenlik Kurumu’nun istihdamı artırmak, gençlere ve kadınlara iş imkânı yaratmak, vasıflı iş gücü oluşturmak adına uygulamaya koyduğu çeşitli teşvikler içinde en bilineni ve işverenler tarafından en çok uygulananı 5 puanlık işveren hissesine yönelik yapılan indirim uygulamasıdır. Bunun yanı sıra bilgi eksikliği, tespit zorluğu ve uygulanmasındaki karmaşıklıktan ötürü yararlanılmak istenilmesine rağmen yararlanılmayan çeşitli teşvik uygulamaları bulunmaktadır. Bu uygulamaların en önemlisi ve en avantajlısı 6111 sayılı Kanunun 49. Maddesiyle uygulamaya konulan sigorta primi işveren hissesi teşvikidir.