Her işveren kendi işyerleri düzeni ile ilgili karar alma hakkına sahiptir. Dolayısıyla işveren, işyerinde kıyafet ve davranış kurallarının uygulanmasını isteyebilir. Ayrıca bu kurallarının uygulanmasını sağlamak adına iş mevzuatı hükümlerini aşmamak kaydıyla caydırıcı yaptırımların da uygulanması mümkündür. Ancak işveren bu yetkisinin dürüstlük kuralı ve eşitlik ilkesini gözeterek kullanabilir. Bu açıdan işyerinde düzen kurmak isteyen işveren öncelikle kuralları yazılı hale getirmeli ve bu kurallara uyulacağına dair çalışanlardan onay alınmalıdır. Gerek kıyafet kuralları gerekse de davranış kurallarından çalışanların haberdar olması gerekir. İşyerindeki yazılı kuralları uygularken, işin niteliği hariç olmak üzere kuralların objektif olarak uygulanması gerekir. Haklı bir gerekçe olmaksızın sadece bir veya bir grup işçiye düzen kurallarının uygulanması hakkın kötüye kullanımı olacaktır. Ayrıca böyle bir durumunda işverenin mobbing uyguladığı yönünde iddialar da öne sürülebilecektir. Günümüzde birçok işyeri kıyafet prosedürü uygulanmaktadır. Bu işyerleri bazen resmi kıyafete önem veren bankalar olabileceği gibi bazen de kurumsal kimliklerine özgü kıyafet uygulaması getiren oteller, restoranlar, giyim mağazaları olabilmektedir. Bu tür işyerlerinde işveren tarafından belirlenen kıyafet prosedürleri genellikle baştan itibaren işyeri koşulu olarak çalışanlara sunulmaktadır. Çalışanlar işin niteliğini ve kıyafet ilkelerinin işyeri düzenini bir parçası olduğunu bilerek işe başlamaktadırlar. Böyle bir durumda işçinin, işyeri kurallarına ve işverenin yönetim yetkisine uyması gerekir. İşverenin kıyafet prosedürünü aynı zamanda işçinin inanç ve kültür anlayışına doğrudan aykırı olacak bi&c...