Bir süredir yoğun bir şekilde İstanbul’u karış karış geziyorum. Başta işçi, esnaf, işveren, emekli, memur ve işverenler olmak üzere her kesimle görüşüyoruz.
Buralardan aldığımız talep ve önerilerle yakınmaları da çözüme kavuşturmak için yoğun bir çaba harcıyoruz. Halkımızın beklenti ve taleplerinin en doğru şekilde karşılanması gerekiyor.
İşadamlarımızın, şirket sahiplerinin ilettiği sorunların başında Ticaret ve Sanayi Odalarına ödenmeye mecbur bırakılan zorunlu munzam aidat konusu geliyor.
Aslında milyonlarca kişiyi ilgilendiren ve tacirin, şirketlerin üzerindeki en büyük kamburlardan biri olan Ticaret ve Sanayi Odalarına ödenmeye mecbur bırakılan aidatlar birçok kişiyi mağdur ediyor.
Ticaret ve Sanayi Odaları ‘Kayıt Ücreti ile Yıllık Aidat ve Munzam Aidatın Tespiti ve Ödenmesi Hakkında Yönetmelik’ hükümlerine göre, üyeler (şirket veya gerçek kişiler) oda veya borsaya kayıt sırasında kayıt ücreti ve her yıl için yıllık aidat ödemekle yükümlü tutulmuştur.
Hatta ayrıca bilanço kârı üzerinden bir de munzam aidat ödenmesi isteniyor. Bunun tespiti için de vergi dairelerinden esasen mahrem bilgiler olan veriler alınarak hesaplama yapılmaktadır.
Hem şirketin kayıt ve tescilinde, hem adres, unvan, faaliyet ve ortaklık değişikliklerinde, hem de rutin verilmesi gereken faaliyet belgesi vb. belge başına yüklü ve fahiş miktarlarda alınan ücret ve aidatlar şirketleri zor durumda bırakıyor.
Ticaret ve Sanayi Odalarınca her yıl için; gerçek kişi tacir ve sanayicilerin gelir vergisine ilişkin beyannamelerinde gösterilen ticarî kazanç toplamı; tüzel kişi tacir ve sanayicilerin ise ödeyecekleri kurumlar vergisine ilişkin beyannamelerinde gösterilen ticarî bilanço kârı üzerinden binde beş oranında munzam aidat tahsil olunmaktadır.