İş mevzuatında işveren vekili özel bir konuma sahiptir. Genel olarak işveren vekilleri iş güvencesi hariç işçiye sağlanan tüm haklardan yararlanabilmektedir. Aynı zamanda işveren vekili işveren gibi yapılan iş ve işlemlerden sorumludur. İşveren vekilinin hangi görev ve niteliklere sahip olduğu bu anlamda oldukça önemlidir. İşverenin sadece vekalet vermiş olmasıyla bir kişinin işveren vekili sayılması mümkün değildir. İşveren isterse aynı anda birden çok kişiye çeşitli konularda vekâlet verebilir. Banka işlemlerinin yürütülmesi, Sosyal Güvenlik Kurumu’na elektronik ortamda bildirim yapılması, noter işlemlerinin yürütülmesi gibi birçok konuda tek bir kişiye veya birden fazla kişiye vekalet verilebilir. Yetki sahibi her durumda işveren vekili sayılmaz. İşveren vekili olmanın iş ve sosyal güvenlik mevzuatında bazı şartları vardır. İş Kanunu’nun 2. maddesinde işveren vekili, “işveren adına hareket eden ve işin, işyerinin ve işletmenin yönetiminde görev alan kimseler” olarak tanımlanmıştır. İşveren vekilinin bu sıfatla işçilere karşı işlem ve yükümlülüklerinden doğrudan işveren sorumludur. İşveren vekilliği sıfatı, işçilere tanınan hak ve yükümlülükleri ortadan kaldırmamaktadır. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'na göre "İşveren adına ve hesabına, işin veya görülen hizmetin bütününün yönetim görevini yapan kimse, işveren vekilidir. Bu Kanunda geçen işveren deyimi işveren vekilini de kapsar” denmektedir. İşveren vekiline işveren tarafından verilen temsil yetkisi; işin, işyerinin ve işletmenin yönetiminde görev almayı kapsamalı, yönetimde bir görev verilmemiş ise salt temsil yetkisi verilen kişiler işveren vekili olarak kabul edilememelidir. Örneğin, Sosya...