20 Ocak günü ABD başkentinde icra edilen yemin törenini tüm dünya TV kanalları canlı olarak yayınladı.
Bir tarafta muhaliflerin protesto gösterileri vardı ki, bu gösteriler ülkedeki demokrasiye işaret eder.
Ama öte yandan bir milyona yakın insanın katıldığı görkemli bir devir teslim ve yemin töreni vardı.
***
ABD şeriatla yönetilen bir ülke değil lakin yemin töreni baştan sona Hristiyan şeriatına göre yapıldı.
İncil’den pasajlar okundu.
Orkestrailahiler söyledi.
Ve laik ABD’nin başkanı İncil üzerine yemin etti.
Dualar okundu.
Yeni başkanın konuşmasındaki dini argümanları söylemeye bile gerek yok.
***
ABD’nin laikliği mi zedelendi, cumhuriyetin temelleri mi sarsıldı, George Washington veya Abraham Lincoln’un (Yemin törenini yapıldığı alanın bir ucunda koca bir Lincoln heykeli vardır!) ilkeleri mi zedelendi.
Hayır hiçbiri olmadı hiç kimse bunlar üzerinde durmadı.
Çünkü halkın ya da yöneticilerin dinine bağlılığı din hürriyetinin garantisi olarak görülen laikliğe aykırı değildir!
***
Bir de şöyle düşünün.
Türkiye Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanının yemin töreni Kur’an tilavetiyle başlıyor, ilahiler söyleniyor, Diyanet İşleri Başkanı sarığıyla cübbesiyle geliyor dua ediyor ve cumhurbaşkanı Kur’an üzerine yemin ediyor!
BaştaCHP olmak üzere laikliği dinden uzaklaşmak olarak görenlerin cümlesi kıyameti koparırlar değil mi?
***
Ben şahsen törenlerden ve protokolden nefret eden biriyim. Böyle törenler yapılmasını arzulayan biri de değilim.
Ama yemin inanan insanlar için dini içeriği ve kutsalı olan bir uygulamadır.
Amerika’yı evvelki gün gördük.
İslam dünyasının tamamında da Türkiye hariç (TBMM’de yapılan yeminler de 1928 yılına kadar ‘vallahi’ diye bitiyordu!) kutsal üzerine yemin edilir.