Pazar günü seçmenin devlet imkânlarına itibar etmediğini aksine bilinçli tercih yaptığını yazmıştım.
Eğer seçmen devlet imkânlarına itibar etseydi 1950 seçimlerinde devlet olan CHP silinmezdi, 1991 seçimlerinde iktidardaki ANAP yenilmezdi ve 2002'de hükümet olan DSP, ANAP ve MHP meclis dışında kalmazdı.
16 Nisanreferandumunda eğer seçmen evet dediyse bu devlet imkânlarının değil seçmenin sağduyusu sonucudur.
Seçmen Erdoğan’ave AK Parti’ye hâlâ güveniyor demektir.
***
15 yıldır iktidarda bulunan bir partide yıpranma olmadığını, hatalar bulunmadığını söylemek elbette yanlış olur.
Nitekim parti yönetiminin sonuçları masaya yatırıp görüştüğünü ve nerede ne hata edildiğini araştırdıkları, yetkililerin beyanından anlaşılıyor.
Şunun altını kalın çizgilerle çizmek lazım ki, referandum sonuçlarına bakarak hiçbir partiyi ilzam etmek doğru olmaz.
Ancak Erdoğan 2014’te yüzde 52 oyla cumhurbaşkanı seçilmişti şimdi de yüzde 51.5 oranında evet çıktı. Eğer iç ve dış muhalefetin onca çalışması sonucu yarım puan düşüşü gerileme sayacaksak sayalım. Neticede değişen bir şey yok.