Çarşamba akşamı bir TV kanalında meclise girme başarısını gösterememiş bir partimizin değerli genel başkanı konuşuyordu.
Hükümeti eleştiriyordu.
Bir muhalefet partisinin hükümetieleştirmesi kadar normal bir şey olamaz.
Eleştirmesi de lazım.
***
Makul ve yapıcı muhalefet ülkeye hizmet sayılır.
Hükümet de makul ve mantıklı muhalefeti dikkate alabilir.
Böylecegöremediği veya gözden kaçırdığı eksiklerini tamamlama ve hatalarını düzeltme ihtiyacı hissedebilir.
Dolayısıyla bir partinin mecliste olmaması ülkeye hizmet etmeyeceği anlamına gelmez.
Bir parti meclise giremeyebilir ama söyleyecek sözü varsa ve makulse mecliste temsil edilmese de bir sivil toplum örgütü gibi faaliyet gösterip iktidarı etkileyebilir.
***
Çarşambagünü konuşan genel başkan da bazı doğru ve güzel şeyler söylemedi değil.
Ama sözü Avrasya Tüneli’ne getirip ‘oraya harcanan para toprağa gömülmüştür hükümet o parayla başka yatırım yapıp binlerce işsize iş imkanı sağlardı’ mealinde sözler söyleyince ‘bu kadar da olmaz ki’ diyerek kanal değiştirdim.
Hakikaten bu kadar da olmaz ki!
***
Bir siyasi partinin genel başkanı Avrasya Tüneli’nin ‘yap işlet devret’ modeliyle yapıldığını, hükümetin bu projeyi para harcamadan gerçekleştirdiğini bilmiyorsa ya da biliyor ama sırf muhalefet olsun diye bunu gizliyor ve kendi söylemine haklılık payı çıkarmaya çalışıyorsa bunun adı siyaset değildir! (Seçmen de zaten bunu görüp sandıkta gereğini yapıyor.)