Türkiye, bir tarafta Suriye ve Irak’ta fiilen harbin içinde.
Öte tarafta PKK’nın yanı sıra dini istismar ile devlet olduğunu iddia eden bir başka azılı terör örgütüyle mücadele ediyor.
Bir yandan da 15 Temmuz teşebbüsüyle devleti işgale azmetmiş bir başka din istismarcısı örgüt ile amansız bir mücadele devam ediyor.
Bütün bu olağanüstü durumlara rağmen başkanlık sistemini tartışabiliyoruz.
Bu fotoğraf eğer bir şeyi gösteriyorsa o da bu milletin ve bu devletin ne kadar güçlü olduğunu gösterir.
***
Terör örgütlerinin kaos amaçlı eylemlerine rağmen halkımız normal hayatına devam ediyor, siyasetçilerimiz farklı meseleleri tartışabiliyor.
Demek ki, ne öyle terör eylemleri ne de dört cephede savaş manevraları bizi ne millet olarak ne devlet olarak ümitsizliğe sevk etmez.
Aksine toplum hayatımız aynen devam eder, devlet görevini yapar, basın başkanlık sistemini tartışabilir.
Hatırlar mısınız, devlet işgal altındayken bile meclis Ankara’da açıldığında İstanbul’daki gündemine devam etmiş ve ilk görüştüğü kanun “Ağnam (küçükbaş hayvan) vergisi” ilgili bir kanun olmuştur!
***
İşgale rağmen normal yasama faaliyetini aksatmadan yürüten o meclis bir taraftan da istiklal savaşını yönetmiş ve başarmıştır.
Bugün de hem bir taraftan istiklalimize kastedenlere karşı mücadeleye devam ederken öte yandan da yeni bir anayasa ve yeni bir sistem tartışmasını birlikte yürütüyor Türkiye.
Bu fotoğraf Türkiye’nin ne denli güçlü olduğunu gösteren fevkalade önemli bir fotoğraftır.
Devletimiz yeterli birikime sahip olmuş, milletimiz de artık onca yıldır yaşanan hadiseler arasında iyice pişmiş ve olgunlaşmıştır.