Mesela CHP. Tek parti döneminde uyguladığı yasaklar, mensuplarının hayat tarzları ve partinin söylemleri bu partinin dine mesafeli bir parti olduğu kanaatinin yerleşmesine sebep olmuştur.
Bu yüzden de muhafazakâr çevreler CHP’ye mesafeli durmuşlardır, hâlâ da öyledir.
Kılıçdaroğlu’nun genel başkan olduktan sonra partinin dine ve dindara bakışını değiştirecek sayısız girişimi olmasına rağmen bu kanaat değişmemiştir.
***
Yaşar Nuri Öztürk gibi bir ilahiyat profesörünün, İhsan Özkes gibi bir müftünün ve Mehmet Bekaroğlu gibi bir dindar akademisyenin dine mesafeli olduğu bilinen bu partide siyaset yapmalarını ben yadırgamadım/yadırgamıyorum. Aksine toplumsal barışa katkıda bulunacağına inanıyorum.
Onlar partilerine belki oy kazandıramazlar, halk onlara bakarak CHP’ye oy vermeyebilir ama CHP onlar sayesinde ciddi kazanımlar elde eder/etmiştir.
Bu partide siyaset yapan şahsiyetli dindar vekillerin olumlu projelere/tekliflere karşı partilerinin sivriliklerini törpüleyeceğini dolayısıyla partilerinin sebep olacağı gerginliklere de engel olabileceklerini düşünüyorum.