Suriye halkı dikta rejime karşı direnmeye başladığında başta ABD olmak üzere Suriye Dostları diye adlandırılan uluslararası koalisyon Esed rejiminin meşruiyetini yitirdiğini ilan etmişti.
Evet Esed rejimi kendi şehirlerini bombalayan, 600 bin vatandaşını katleden, milyonlarcasını kaçak ve göçmen durumuna düşüren bir terör örgütüne dönüşmüştür ve böyle bir idarenin meşruiyetinden bahsedilemez.
Dahası Esed rejimi DAİŞ terör örgütünden daha tehlikeli bir örgüttür!
***
Ne ki bölgedeki çıkarlarını koruma ve menhus siyasi emellerini gerçekleştirme uğruna Rusya ve maalesef adı İslam Cumhuriyeti olan İran bu terör rejimine destek vererek ayakta tutmaya çalışıyorlar.
ABD ise kendi politikalarının ürünü olan DAİŞ ile mücadeleye öncelik verme adına hem başka terör örgütleriyle (PYD/YPG) dayanışma içine giriyor hem de Esed rejimini himaye ediyor.
ABD’nin bu girift politikası hem Fırat Kalkanı operasyonuna destek verme hamlesi hem de Deyru-z’Zor’daki tutumu ile iyiden iyiye sırıtmaya başladı.
HHH
ABD önderliğindeki koalisyonun bölgedeki misyonu DAİŞ ile mücadele ediyor gerekçesiyle aslında en büyük terör örgütü olan Esed rejimini korumak şeklinde tezahür ediyor.
Halbuki batı dünyasının korkulu rüyası haline gelen mülteci akınının durdurulması Suriye’de istikrarı sağlamaktan geçiyor.