11 Ekim Cumartesi günü Ankara’daki bombalı eylem doğrudan Türkiye Cumhuriyeti Devletine karşı dolaylı olarak da iktidar partisine karşı yapılmıştır.
Dünkü gazetelerde eylem kararının Şam’da alındığı PKK’lılar tarafından uygulandığı iddia edildiği gibi Kararın DAEŞ merkezi Rakka’da alındığı ve uygulandığı da iddia edildi.
Karar Şam’dan da çıksa, Rakka’dan da çıksa failler PKK’lı da olsa DAEŞ’li de olsa hepsinin asıl azmettiricisi ve planlayıcısının bölgenin dizaynında rol almak isteyen ülkelerin istihbaratları olduğunu anlamamak saflık olur.
Hizmet ettikleri başkentlerin arzularını yerine getirmekten ve kurulan tezgahı devam ettirmekten başka amaçları bulunmayan PKK ve DAEŞ’in irade sahibi olmadığını görememek de saflıktır.
***
Düşünün temsilcisinin 80 milletvekili kazanmak gibi çok güçlü bir siyasi güce kavuştuğu bir zaman diliminde davası olan bir örgüt eylemlerini geçici bile olsa tatil eder, siyasi kanadının elini güçlendirmek ister.
PKK ne yaptı? Tam tersini yaptı. Partisinin en güçlü olduğu zamanda tarihin en kanlı en kalleş eylemlerini gerçekleştirdi.
Sadece bu tavır bile terör örgütünün irade sahibi olmadığını ve bir taşeron olduğunu anlamak için yeterlidir.