HDP 80 milletvekili ile temsil edilmenin kıymetini bilemedi. Türk milliyetçiliğiyle temayüz etmiş parti ile aynı oranda temsil edilmek gibi bir demokratik imkânı değerlendiremedi.
Siyaset sorun çözme sanatının bir diğer adıdır. HDP sorun çözücü olmak yerine bizzat kendisi sorun olmayı tercih etti.
Eş başkanlar ve milletvekilleri bu özgürlük ortamını suiistimal etti. Kimi kalktı aşka gelip “Kürtler özeklik istemesin de ne yapsın” dedi. Kimi, “Bizleri yönetmeye çalışanlara karşı bizim kendi kendimizi yönetme, şehirlerimizi ve hayatlarımızı, geleceğimizi yönetme hakkını elimize almamız gerekir” dedi. Kimi kalktı arkasını terör örgütüne dayadığını ilan etti, kimi kalktı terörist cenazesini omuzladı. Kimi kalktı hedeflerinin Birleşik Kürdistan kurmak olduğunu ilan etti.
***
Peki bunları bu kadar şımartan nedir?
İki sebep var.
Birincisi, siyaseti ve Türkiye’deki özgürlük ortamını istismar.
Siyasi sorumluluğu hazmedememe, taşıyamama.
90 yıldır mahrum oldukları tüm hakların iadesini anlayamama, idraksizlik.
İkincisi de batıdan aldıkları destek.
***
Batı, bölgedeki çıkarları uğruna yıllardır terör örgütünü bir şekilde açıktan destekledi. AK Parti hükümetlerine kadar PKK’yı terör örgütü olarak bile görmüyorlardı. AK Parti hükümetlerinin takip ettiği başarılı dış politika sonucu PKK batının terör örgütü listesine alındı.
Alındı alınmasın ama hakkında kırmızı bülten çıkmış teröristleri bile iade etmemekte ısrarlı davrandı.
AB üyesi ülkeler 657 teröristin iadesini kabul etmedi! Aksine oturma ve çalışma izni verdi!
PKK’ya verilen lojistik desteği de kesmedi!
*