Irak Amerika işgalinden sonra 2005 yılında bir anayasa yaptı ve referanduma götürdü.
Halk yüzde 80’lere varan bir oranla bu anayasayı onayladı.
Bu anayasanın 119. Maddesine göre referandum ile bir veya birkaç vilayet birleşerek özerk bölge kurabiliyor.
116.maddede Kürdistan Bölgesinin Irak Cumhuriyetine bağlı bir özerk bölge olduğu açıkça belirtiliyor. Dolayısıyla yasal olarak kendine has bir bayrağı bulunuyor!
Bu anayasanın 140. Maddesi ise Kerkük’ü bizzat anarak, “Kerkük ve diğer ihtilaflı bölgelerde halkın iradesi en geç 31 Aralık 2007 tarihine kadar referandum ile belirlenir’ diyor.
***
Türkmen, Arap, Kürtve diğer bazı etnik grupların asırlardır yaşadığı Kerkük’te bugüne kadar herhangi bir referandum yapılmış değil. Dolayısıyla statüsü askıda bulunuyor.
Kerkük’te Kürtlerin Talabani kolu ağırlıkta. Kerkük valisi Talabani’nin adamı, kent konseyinde de Talabani’nin partisi Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği (IKYB) çoğunlukta.
40 kişilik bu konseyin 26 üyesi IKYB mensubu. Kürdistan bayrağının çekilmesine Türkmen ve Arap üyeler karşı çıkıyordu, toplantıyı boykot ettiler. Konsey oy çokluğuyla böyle biri karar aldı ve resmi dairelere Barzani yönetimindeki Kuzey Irak Bölge Yönetiminin bayrağı çekildi!
Bu IKYB’nin bir emri vakisi ama bence asıl problem Erbil yönetiminin tavrında.
Bağdat bu kararı onaylamazken Erbil sessiz kalarak destek vermektedir.
***
Kerkük, anayasanın öngördüğü referandum yapılmadıkça statüsü askıda bir şehirdir.
Statüsü belli olmadan Erbil bölge yönetiminin bir şehri ilan etmek anlamına gelen bayrak asma kararı bu yüzden kabul edilemez.