İnsan ancak bu kadar savrulur. O lanet sahnelerini seyretmek bile insanı geriyor. İlim sahibi bir zat nasıl trans halinde lanet okur akıl alır gibi değil. Ya o lanete ‘âmin’ diyenler!
***
Son lanet seansında kendi insanlarına da lanet okuyor. Eğer samimi değillerse lanet ediyor evlerine ateş salınması için beddua ediyor dinleyenler de ‘âmin’ diyor!
Hadi hasım gördüklerine lanet ediyor onun kendince bir mantığı var.
Ya samimi değilse kendi çalışanlarına lanet okumak da ne oluyor?!
***
Olur ya senin kurumunda rızkını temin için iş tutuyordur bir ihtiyaç sahibi. Onun samimi olup olmayacağı neden lanet konusu olsun ki?!
Hangi ölçü hangi kural hangi ilke böylesi durumlarda lanet etmeyi gerektirir ki?!
***
İslam âlimi geçinip de sağa sola lanet yağdıran bir şahsiyetin ilminden de şüphe edilir. Çünkü orta yol olan ehl-i sünnet itikadında insanlara lanet etmek gibi bir görev yoktur. İnsanlara lanet değil hayır dua teşvik edilir.
***
Önderimiz ve numune-i imtisalimiz Efendimiz aleyhisselam kendisini taşlayan müşrikler hakkında bile “Allahım onları bağışla, onlar bilmiyorlar!” diyerek dua ederken, Müslüman ama işinde samimi değilse lanet olsun evlerine ateşler salsın demek cahillerin bile akıl edemeyeceği bir bedduadır.