Türk basınında Arapça konuşabilen birkaç kişiyiz. Darbe girişiminin ilk saatlerinden itibaren Arapça yayın yapan dünya medyasının yoğun talebiyle karşı karşıyaydık.. Adını sanını duymadığım tv ve radyolar saat saat Türkiye hakkında bilgi için müracaat edip durdular. Hepsine yetişemedim ancak şunu açıkça söyleyebilirim ki Türk basını darbe karşısında nasıl onurlu bir duruş sergileyip sınıfı geçtiyse, Arap medyası da tam tersine sınıfta kaldı.
El-Cezire dışında ilk saatten itibaren darbeye karşı tavır alan bir medya organı neredeyse yok gibiydi.
Arapça yayın yapan CNN, BBC dahil diğer batılı ülkelerin tv ve radyoları darbenin başarılı olması ümidiyle bağlantı kuruyorlar olumsuz cevap alınca da beğenmiyorlardı.
***
Medyanın bu tavrı bir bakıma toplumlarının ve devletlerinin de bakışını yansıtıyordu.
Hadi Arap dünyasında hür basından bahsedemeyeceğimiz için onların başka bir tavır alamayacağını düşünelim. Ya ABD dâhil özgür olduğunu zannettiğimiz batı medyası. Onlar da bu imtihanda sınıfta kaldı.
Darbe teşebbüsünü haber veriş biçimleri misafir ettikleri yorumcular adeta Türkiye’de yönetimin darbeyi hak ettiğini ispatlamaya çalışan yayınlar yaptılar.
Hatta bazı yayın organlarında karşıma çıkan yorumculardan darbeyi Erdoğan’ın planladığı şeklinde absürt değerlendirmelerle karşılaştım ve moderatörler bu iddiayı bize yöneltecek kadar darbeyi aklama gayretinde idiler.
***
Batının Türkiye’ye bakışı başından beri şaşı bunu biliyoruz. Eğer yönetim kendi çizgilerinde ve kendilerine boyun eğen cinsten ise sahiplendiklerini, şimdiki yönetim gibi milli davranıyorlarsa ve ülkenin çıkarlarını kolluyorlarsa hele de dindar iseler durumdan hiç hoşlanmazlar.