Turizm denince hep güneş kum deniz akla gelir ve bütün iktidarlar yaz turizmine odaklanır. Oysa Türkiye'nin en az yaz turizmi kadar hemen her mevsimde ziyaretçi celp edecek zenginlikleri vardır.
Ancak ne yazık ki bu inanç turizmi bağlamında sadece Efes, Patrikhane, Ayasofya gibi mekânlar ön plana çıkmaktadır.
Oysa dünya Müslümanlarını celp edecek o kadar çok zenginliği var ki ülkemizin, maalesef bu zenginlik yeterince değerlendirilmiyor.
Antakya'dan Şanlı Urfa'ya, Mardin'den Diyarbakır'a, Bursa'dan İstanbul'a sayılamayacak kadar İslam kültürünün hazineleri, sahabe mezarlarından mukaddes emanetlere kadar o kadar çok zenginliğimiz var ki sırf bunların üzerinde ciddi tanıtım çalışmaları yapılsa ziyaretçi sayımız, dolayısıyla turizm gelirimiz de o kadar artacaktır.
Sadece İstanbul'daki mukaddes emanetler etkili şekilde İslam dünyasına anlatılabilse yaz turizmini kat kat aşacak bir ziyaretçi akınına uğrar Türkiye her mevsimde.
Sadece mukaddes