Süleyman Demirel hep hatırlanacak. Lakin hatırlayana göre değişecek. Kimi övgüyle bahsedecek ondan, kimi de farklı anacak onu.
1960 darbe sonrası Demokrat Parti’nin (DP) devamı olarak kabul eden halk onu önce bağrına bastı. Tek başına iktidar yaptı. 1965 yılında genel başkanı olduğu Adalet Partisi’ni (AP) yüzde 53 oyla iktidara taşıdı.
O dönem kabul etmek gerekir ki barajlar kralı olarak anılmıştır ve Türkiye’nin kalkındığı dönemdir.
Lakin onun milletin ruh köküne yabancı birini olduğunu söyleyen yazan ve haykıranlar da olmuştur.
***
Üstad Necip Fazıl onun hakkında 1971 yılında Süleymanname adında bir şiir yazmıştı. O şiirinde onu Çoban Sülü olarak anmıştı.
‘Türk’e zıt sermaye merkezlerinden/Bir zikzaklı yolda hep, güdülüsün!’ diyerek millete yabancı olduğunu vurgulamış, ‘Teokratik rejim olmaz deyip de/Peşinden müslüman görüntülüsün!’ diyerek de aslında dine karşı tavrının müspet olmadığını hatırlatmıştı.
Demirel’in Anadoluluğunu da eleştirmiş ve şiirini şöyle bitirmişti.
‘Kuzum, senin neren Anadoludur?
Türk’e Amerikan püskürtülüsün!
Farkın şu ki, eski Başbakanlardan,
Sen o belaların son püskülüsün!’