Uzun yıllar olmuş Trakya'yı görmeyeli. Hafta sonu Edirne, Keşan ve Çanakkale'ye düştü yolum.
Selimiye'nin büyülü ortamında geçirdiğim zaman diliminde namaz haricinde gözümü kubbeden ayıramadım.
Ayasofya'nın mimarı kubbeyi bitirince 'Süleyman'ın mabedini geçtim' diye iftihar edermiş. Selimiye kubbesi ise çapıyla Ayasofya'yı aşan tek kubbe olarak bilinir.
Selimiye kubbesinin hem büyüklüğü hem de gözü okşayan tezyinatı ve yazılarının teshiriden beni akşam ezanı uyandırdı.
Namazı kıldıran genç imamın kıraati bir başka güzeldi.
Namaz akabindeki mihrabiye tilaveti de muhteşemdi. Selimiye'yi hem mimari ihtişamıyla hem manevi ziyafetiyle bir kez daha yaşamış olduk.