Avrupa’dakiTürk düşmanlığı ve İslamafobia’nın son yıllarda tırmanışa geçtiği malum. Müslümanlara ve mekânlarına yönelik şiddet ve nefret eylemlerini resmi makamlar münferit eylemler olarak gösteriyordu.
Fakat referandum etkinlikleri sebebiyle Türk düşmanlığı resmi hüviyete büründü.
Bu resmi tavır Hollanda başbakanının Avrupa genelinde Türklere faaliyet yasağı getirilmesi ve Avusturya başbakanının, Türkiye ile AB müzakerelerinin durdurulmasını teklif edecek derecede ileri boyutlara vardı.
***
Türkiye veya iktidar aleyhinefaaliyet gösteren Türk kökenli politikacı, sivil toplumcular hatta müseccel teröristler aynı tepki ile karşılaşmıyorlar aksine destek görüyorlar.
Dolayısıyla batının bu tavrını aslında Türkiye’deki iktidarın özellikle Erdoğan’ın muhafazakar/dindar kimliğine karşı alınan bir tavır olarak okumak gerekir.
Avrupa hala Türkiye’yi eski Türkiye zannedip iç işlerine karışma hakkı bulunduğunu zannetme aymazlığını devam ettiriyor.