Yetmişli yıllarda yükselen Sünni İslamihareketlerin önünü kesmek, İslam’ı karalamak ve Müslüman’ı Müslüman’a kırdırmakiçin ABD’nin öncülüğünde Batı dünyası bir dizi projeyi uygulama alanına soktu.
İran’ın önünü açmaktan tutun İslam adına terör eylemi yapanörgütlerezemin hazırlamaya kadar varan envai çeşit senaryo uyguladı/uyguluyor.
Suriye’de, Irak’ta, Libya’da ve Yemen’deyaşananların hemen tamamında asıl faktör Batı dünyasının uygulamaya koyduğu o sinsi oyunlardır.
***
Bugün kısaca Yemensahnesine bir göz atalım.
Yemen,Arap Baharıadı verilen dikta yönetimlere karşı başlayan diriliş hareketinin yaşandığı ülkelerden biriydi. Başlangıçta milli bir diriliş hareketiydi ama devamında Batı’nın müdahalesiyle Müslüman’ın Müslüman’ı kırdığı bir kanlı sahneye döndü.
Diktatör Ali Abdullah Salih, bir anlaşmayla devrettiği yönetime karşı, İrangüdümündeki Husiler’le birlikte silahlı direnişe geçti.
A. A. SalihYemen ordusunun omurgasını teşkil eden Cumhuriyet Muhafızları’nadoğrudan hükmettiği için zorlanmadı.
Başkent San’a’yı ve çevresini ele geçirdi.
Görünen isim Husiler’di ama asıl güç sahibi olan A.A. Salihidi.
***
Onun da arkasında ABD vardı. ABD BüyükelçisiHusiler’le oturup nereye nasıl saldıracaklarını bizzat tayin edecek kadar işin içindeydi.
O sıralarda Suudi Arabistan’dakral değişti. Yeni kralın kadrosu ABD’ye rağmen Yemen’e müdahale etti. Suudilerkısa sürede direnişi kıracağını hesap ediyordu ama aradan 21 ay geçmesine rağmen askeri alanda bekledikleri başarıyı elde edemediler. Sıkıntıya düştüler.