Beşiktaş kaybedince, bütün olumsuzluklara rağmen bir puan
Galatasaray için çok önemli... Olumsuzluklara gelince; Zemin
bir kere çok kötü... Osmanlı bu stada alışmış... Ağır
vasıta kullanan tecrübeli şoför buzlu yolda iyi araba
kullanır. Osmanlı da bunun gibi çok alıştığı bir
zeminde oynadığı için istediği gibi topunu
oynadı... Podolski de olmayınca Eren, Numan'ın kucağında
kaldı. Bu sahanın oyuncusu olmayan Bruma ve Sneijder de
etkili olamadılar. Galatasaray'ın iki tane de olumlu yönü
vardı. 0-0 giden oyunda hemen önegeçti. 2-1 geriye düştükten sonra
da tuhaf bir golle hemen 2-2'yi yakaladı. Tuhaf diyorum
çünkü Semih'in orada ne işi vardı!!! Duran top
olmamasına rağmen Semih gitti oraya.. Demek ki içine doğmuş..
Osmanlı için iki tane kırılma anı vardı... Maçın başında yedikleri
gol, ikincisi de öne geçtikleri maçta hemen golü yediler.
Golü attıktan sonra Riekerink, 3-5-2'ye döndü. 'Bu
şartlarda aldığım puan iyi puandır' diye
düşündü. Galatasaray adına tek olumlu şey sonuçtu.
Yasin'in attığı golde ikiye birleri iyi yapıyor Galatasaray...
Yasin etkili oynuyor, görev verildiği zaman. Profesyonellik
anlayışı iyi. Sağ kanatta oynuyor, sol kanatta oynuyor. Öyle bir
olay ki 85. dakikayı geçiyorsunuz, golü yemişsiniz. Maç bitti,
yenildik dersiniz. Ardından hemen gol gelince, o gol Riekerink'e
bir kaleci daha sokturur! Riekerink'in en anlamlı puanı
budur. Bu kadar kötü zemine rağmen Osmanlı alıyor, şut atıyor,
ön direğe kesiyor.. Futbol adına her şeyi yapıyor..