Dünya futbolunda sıralamaya bakacak olursak Şampiyonlar Ligi
heyecan olarak Dünya Kupası'ndan biraz daha önde. Futbolseverler
daha uzun bir maraton izliyorlar. Gruplardan çıkmak için 6'şar maç
var. Son 16 turu, çeyrek ve yarı final, en son olarak final.
Şampiyonlar Ligi'nde artık 4-5 takımın dışına çıkma ihtimali de pek
yok. Dünya Kupası'nda öyle değil. Gruptan çıkmak için sadece 3 maç
oynuyorsun. Günlük performans, bireysel performans, sezon bitimi
olduğu için bazı oyuncuların mental ve fiziksel yorgunlukları
sonuca etki edebiliyor. Gruptan çıktıktan sonra 3 maç daha yapıp
(Son 16, çeyrek ve yarı final) toplam 6 maç sonunda kendini finalde
bulabiliyorsun. Benim için de Şampiyonlar Ligi, Dünya Kupası'nın
önünde. Sıralamam Şampiyonlar Ligi, Dünya Kupası, UEFA Avrupa Ligi.
Güney Amerika'nın takımlarının bir ciddiyeti var ama Asya ve
Afrika'yı düşünmüyorum. Bu Dünya Kupası'nda son 4'e kalan
takımların tamamının Avrupalı olması önemli.
HIRVATİSTAN HAK ETMİŞTİR
Fransa; finale gelirken son 16 turunda Arjantin'i, çeyrek finalde
Uruguay'ı, yarı finalde de Belçika'yı eledi. Hırvatistan ile
İngiltere'nin yolu daha kolaydı. Ama Hırvatların kolay yoldan
gelmesi başarısını gölgelemez. Aslında bizim de küçük bir avuntumuz
oldu; "Bak bizim gruptan çıkan bir takım, final oynuyor ve o takım
bizden sadece bir puan alabildi." (Türkiye Hırvatistan'la 1-1
berabere kalıp, 1-0 da yenmişti) Futbol böyle bir oyun. Grubunda
dördüncü oluyorsun, yarın finale çıkacak rakibine toplam bir puan
veriyorsun. Şimdi biz yarın televizyonun karşısına oturacağız ve
onları izleyeceğiz.
Hırvatistan'ın kadrosu yetenek olarak finali hak ediyor. Uzun süredir birlikte oynuyorlar. O kadar uzun süredir birlikte oynuyorlar ki grup aşamasında teknik direktör değiştirip kupaya geldiler hiçbir şey fark etmedi. Ama İspanya gibi bir takımda fark etti. Kupa başlarken hocalarını gönderdiler. Sonuç son 16'da turnuvaya veda ettiler. Hırvatların bizimle oynadıkları maçlarda teknik direktörü Ante Cacic'ti. Dünya Kupası'nda takımın başında Zlatko Dalic var. Yeni jenerasyon bilmez, Yugoslavya parçalanmamış olsaydı Dünya ve Avrupa Şampiyonaları'nda sürekli olarak en kötü yarı final oynarlardı. Bu Çek Cumhuriyeti ve Sovyetler Birliği yani bugünkü adıyla Rusya için de geçerli.
FİNALİ TAM ORTADA GÖRÜYORUM
Hırvatların finalde olması onlar için büyük başarı. Kadro olarak
Fransızlardan daha tecrübeli ve sakin bir takımlar. 3 uzatma
oynayarak finale geldiler. Ama final olduğu için artık Hırvatlar
fiziksel bir yorgunluk hissetmeyecekler. Fransa şu anda dünya
futbolunda rakiplerine en az pozisyon veren takım. Dünya Kupası'na
gelmek için oynadığı eleme grubundan çıkarken Hollanda ile aynı
gruptaydı ama toplamda 6 gol yediler. Dünya Kupası'na gelince biri
penaltıdan Avustralya'dan yediler, Jedinak attı. Arjantin'den 3 gol
yerken bir tanesini 25 metreden Di Maria attı, bir tanesinde
Messi'nin şutu Mercado'ya çarpıp girdi. Uzatmanın son saniyesinde
Agüero'dan yediler. Yedikleri son gol oydu. Hücum kalitesi yüksek
oyuncuları olmasına rağmen pozisyona giremiyorlar. Fransa'nın
golcüsü Giroud henüz gol atamadı. Hırvat Mandzukic'in 2 golü var.
Bu avantaj ve dezavantajları koyduğumuzda finali tam ortada
görüyorum.