Çok iyi hazırlanan bir Galatasaray ve hazırlanmayan Trabzonspor
vardı. 'Trabzonspor çok kötü' desek, Galatasaray'ın coşkusuna yazık
olur... İlk yarı tek taraflı bir maç oldu. Trabzonspor son
yıllardaki en kötü oyunlardan birini oynadı. Galatasaray top
kendisindeyken de rakipteyken de çok iyiydi. Trabzonspor'a 5-6 pas
yaptırmadı.
Hem topu rakipten çabuk kazandılar hem de atağa hızlı çıktılar.
Rıza Çalımbay 1 tane çok önemli hata yaptı. Maç öncesi sadece kendi
takımınızı değil rakibinizi de düşüneceksiniz.
Ben kadroları görünce 'Maçın oyuncusu, Nagatomo veya Mariano olur'
diyordum. Zira Abdülkadir, Sosa, Yusuf ve Burak top rakipteyken
futbol oynamıyor.
Olcay Şahan formda veya formsuz ama en önemlisi şudur; oyun
disiplinine sadıktır. Abdülkadir veya Yusuf kadar yetenekli
değildir ama rakip Türk Telekom Stadı'nda Galatasaray ise ve iki
bek de geliyorsa en azından Abdülkadir veya Yusuf'u kesmeliydi
Çalımbay. Hakemin, ilk yarıda Selçuk'un ayağına basan Pereira'ya
kırmızı kart göstermesi gerekirdi. Başakşehir'in kazanması
Galatasaray için problem olmamıştır. Galatasaray içerideki her maçı
böyle oynayacaktır, onların sorunu deplasman... 47 ile 54 arası
Galatasaray'ın duraklaması oldu.
Trabzonspor 2-3 tane skoru değiştirecek pozisyon buldu. İşte o anda
Çalımbay dedi ki; "Ben kaçırıyorum ama atacağım galiba" ve N'Doye'u
aldı. O zaman da takımın en iyi presçisi Okay'ı stopere geçti ve bu
da kırılma anı oldu. Zaten iyi oynayan ve gününde olan Gomis de
Okay ile yaptığı mücadele sonunda ikinci golü attı.
Burada da önemli bir detay var; Okay, tıpkı Mehmet Topal gibi... Ön
liberoda hata yapma lüksü var çünkü arkasında iki stoper duruyor.
Topal'daki yanılmalar gibi Okay da burada yanıldı. Okay ister
istemez 'Arkamda oyuncu var' diye düşündü ve gol geldi. Yani ön
liberolar stoperde kendi mevkii gibi oynayamaz. Ama maçı izlemeyen
biri 2-1'i görse, "Oo iyi sonuç" falan diyecek.
Ama maç öyle değil. 2-3 dakikalık görüntülerde de Galatasaray'ın
oy...