Bizim takdir anlayışımız pek yoktur. "İyi ama..." diye başlayıp
önce kötüyü anlatırız. Trabzonspor iyi değildi, Kayserispor çok
kötüydü ama burada Galatasaray ile Fenerbahçe maçlarını iyi
oynadılar. Fenerbahçe oyunun sonunda uzatmalara girerken golü
yaptı. Saçma sapan gelebilir birilerine ama niye 2 dakika
uzatıldı?
Fenerbahçe'nin şampiyonluk şansı var mı, var. 6 puanlık fark var
zaten, ikili averaj da yok lider Galatasaray'la.
Bir golün bile önemli var. Fenerbahçe fikstür olarak rahatladığı
bir ortama girecek.
Fenerbahçe geleneğinin dışına çıktı, deplasmanda topladığı puandan
daha azını toplamış içeride.
Taraftarın önemini görüyoruz. Galatasaray taraftarı ortada,
yalnızca bir kez puan kaybettiler bu sezon.
Bir gerçek var ki taraftar gücü Kadıköy'de, Vodafone Park'ta ve
Türk Telekom Arena'da en büyük güç.
Fikstürü artık rahat
Varela savunması hiç olmayan bir oyuncu. Varela'nın tek başına bir
kanadı savunması mümkün değil. Güray fena bir oyuncu değil,
oynayabilir ama üçlü savunma bu iki oyuncuyla oynanmaz. İki tane
savunma arkası koşusu, bir şutla devreye 3-0 girersin.
Dörtlüye döndün ama Ryan Mendes, Varela, Deniz Türüç, Umut Bulut
önde oynuyor. Boldrin de gelmiyor, tek başına Şamil Cinaz var.
Vedat Karakuş çaylak bir kaleci, heyecanlı, ona saygımız var ama
hocaları muhtemelen dedi ki, "Beyler kaleyi görünce vurun."
Kayserili oyuncular da adeta nakavt oldular.
Fenerbahçeli oyuncuların bu maçı en azından final havasında
gördüğünü, işin içinde kalmak istediğini göstermiş oldu. "Kendi
işimi yapayım da ne olursa olsun" diyor.
Fikstürü oldukça rahat artık Fenerbahçe'nin...
İç sahada 25 puanda kalmış Fenerbahçe. Bu normal bir şey değil.
Lider Galatasaray 40 puan almış.
İç sahaya baksan şampiyonlukla uzaktan yakından alakası yok.
Galatasaray geleni gideni yenmiş derbi haricinde. Fenerbahçe'nin iç
ve dış saha averajı aynı olur mu?
Bu aslında çok çarpıcı bir örnek...
Aykut Kocaman'ın takımları kısırdır.
Dünkü gollerle Fenerbahçe santrforları 12 gol oldu, Gomis tek
başına 26 tane atmış.
Düşük tempolu bir takım olarak oyun tarzı da deplasmanda fark
yaratacak bir durum değil.
Buradan ders çıkarması gereken bir kişi de Aykut Kocaman. Farklı
formatlar geliştirmeliydi iç saha için.