Abdullah Avcı ile Riekerink’i değiştirin, ligde beş puan önde olan takım Galatasaray olur.
Kendimize şunu sormalıyız: Bu sonuç sürpriz mi?
Değil... Güçlerine, oynadıkları futbola, son oynadıkları
maça baktığımızda hep Başakşehir
önde... Galatasaray'ın yalnızca iki şey olsa şansı
olurdu: 30. saniyedeki Podolski'nin şutu direkten
dönmeyecekti, ikinci olarak da Sneijder
sakatlanmayacaktı. Galatasaray'ın golü de aslında
öylesine oynadıkları zamanda geldi. 2-1 deyip geçmemek
lazım. Abdullah Avcı, özverili futbolcular, iyi bir futbol
takımı, top rakipteyken Türkiye'nin en kötü takımına karşı
üstün geldi. Kötü yönetilen bir futbol takımı.
Bunu Riekerink açısından söylüyorum.
Şimdi hakemlere gelelim. Emre'nin pozisyonu kırmızı kart, 0-0'ken
de ofsaytı kaçırdı yan hakem. Fakat ben niye Mete Kalkavan ve
ekibini sonradan sayıyorum çünkü bu hatalara rağmen esas sorun bu
değil Dün skoru etkileyen iki ciddi hata yapmalarına rağmen...
Başakşehir'e bakalım, Yalçın yok, Mossoro yok, Mahmut
yok. Forvette Mehmet Batdal yok, Cengiz
yok. Bunun karşısına Galatasaray, Muslera hariç
tam kadro çıkıyor. Yalnızca Sneijder'in
sakatlığını sayabiliriz. Fakat Galatasaray zaten
sezon başından beri kötü oynuyor. Dün de güçlü bir takıma
kaybettiler ve elendiler. Favori de değillerdi maç
öncesi.Yüzde 55'e 45 Başakşehir derdim maç öncesi... Klasik
golü yediler yine. Pozisyon ofsaytbelki ama pozisyon
gelişimi bakımından aynı zaafları gösterdiler. Yine bir
kafa golü yediler. Carole çıkıyor, Linnes giriyor mesela.
Soldan orta yapman lazım maçı çevirmen için, onun için de
solak oyuncu lazım. Selçuk çok güçsüz, De
Jong'un hücum yönü yok.Galatasaray'ın ligdeki kaderi de
Beşiktaş maçında belli olur, tamam ya da devam deme maçına
çıkarlar. Saha içinde çalışmak için saha dışında çalışmak
lazım