Oynanan son 6 maçı da Beşiktaş kazanmış..
Bursa'yla aralarında bir rekabet var. Yedinci maçı buldu. İki
takımın da 7 günlük periyotlarına bakmamız lazım. Bir tarafta Rize
maçını kazanıp bu maça konsantre olmuştur Bursaspor. Ekip olarak
analizlerini de yapmışlardır, bu maça konsantre olarak
hazırlanmışlardır.
Beşiktaş ise Fenerbahçe deplasmanına gidiyor, 1
puana eyvallah diyor. Kiev'e gidiyorsunuz, 29'da kırmızı
kart ve penaltı veriyorsunuz ve maç başka bir yer
gidiyor.
İş psikolojik faktörlere geliyor böyle maçların
ardından. Quaresma'nın, Talisca'nın,Caner'in de
olmamasıyla daraldı kadro.
Bursaspor takımı Başakşehir'i ve Benfica'yı baz alarak önde basmaya
çalıştı. Bekleri de çıkarmaya çalıştılar.
Beşiktaş son haftalarda preslerde sıkıntı yaşayabiliyor.
25 dakika önde baskı yapan Bursa, bu baskının
karşılığını alamadı. Mücadele vardı amakalite yoktu
arada.
Beşiktaş ikinci yarıya pek alışılagelmedik bir
sisteme döndü, 4-2-2-2 gibiydi. Oğuzhan ile Atiba,
Necip ile Tolgay'ın önündeydi.
Atiba'ya hoca 'Gökhan'a yardım et' demişti. Penaltıya kadar hiç
tehdit almadan iki bekini de çok çıkardılar. Arkalarında
emniyet vardı çünkü. Atiba vardı birinde, diğerinde
Tolgay ile Oğuzhan vardı. Geliyorum diyen gol penaltıyla
geldi. İlk yarıda Oğuzhan markaj altındaydı, Merter'in kucağında
olduğu için top alamıyordu. İkinci yarıda Olcay'ın yerine Tolgay
girdi. O da geriye geldi, aldı topu. Önde baskıyı da onun
kabiliyetiyle kırdı Beşiktaş.
Oğuzhan da aynısını yaptı. Gökhan ilk yarıda yoktu ama
ikinci yarı Beşiktaş'taki en iyi maçlarından
birini oynadı.
Bursa takımı enteresandır, son 10 dakika 2-2'yi bulabilecek iki
pozisyon üretti. 5-6'ya gidebilecek maç bir anda bu
pozisyona geldi Beşiktaş için.