Ümit Özat hocaya haksızlık olur;
"Sadece otobüs park etti" demek.
Galatasaray'ı yenmen için ciddi bir plan üretmen lazım. Sadece
savunarak bu plan üretilmez. Ümit hoca maçı santim santim yaşamış.
Bu maç bir teknik adam başarısıdır.
Ekmeği vardı, yağı Galatasaray sürdü.
İstedikleri buydu... Abdullah Avcı, Şenol Güneş, Aykut Kocaman son
dakikada mutfağa beraberliğe razı gitmiştir, döndüğünde yenmişti.
Ümit Özat, Fatih Terim'i yendi demek haksızlık olur ama Fatih
Terim'in takımını yendi. Bu kadar umursamaz bir tablo olmaz.
Galatasaray önde baskılı oynamak için hazırladı maça... Ümit hoca
da bunu biliyor.
"Arkadaşlar, Galatasaray üzerimize gelecek.
Biz de kendi ceza sahamızın önünde kümeleniyoruz ama top bize
geçtiği anda kesinlikle ve kesinlikle savunmanın zaafından
faydalanalım" demişlerdir. Tıpkı attıkları gol gibi...
Üç tane Gençlerbirliği oyuncusu ön direkte birbirine girdi ve auta
attılar. Galatasaray'ın ve Gençlerbirliği'nin nasıl oynayacağı
belliydi.
Fatih hoca, ikiye bir yapmalarını, şut atmalarını söylemiştir.
Otobüs çekti, evet ama Galatasaray taç atarken dahi gelip önde
bastılar. Bu nedir? Oyalama ve nefeslenme.
Eğer top auta giderse gerideki üçlüye bastılar.
Göztepe gibi oynarsan 5, Karabükspor gibi oynarsan 7 yersin. Ümit
hocayı gerçekten tebrik ederim.
Golü kim attı? 5'li savunmanın sol oyuncusu Alper attı. Gol niye
oldu? Alper geldi ama Feghouli gelmedi. Günümüz futbolunda Messi
gibi oyuncular dışında geri dönmemek yok, gelip gideceksin.
Matematikte ne varsa yaptı hoca ama "Bu yürekleri nerede" diye
düşünmüştür. Hızlı pas yardımlaşarak olur. Banttan oynarsan Gençler
gelir, maçı alır. Gomis'in de korkunç bir arzusu var ama sabit
savunmalara karşı da çok statik kalabiliyor.
Galatasaray'ın bu deplasman performansı inanılır gibi değil. En iyi
deplasmanı Fenerbahçe maçıydı, onu da kazanamadı.
TUDOR&TERİM FARKI?
Galatasaray'ın deplasmandaki performansında Tudor ile Fatih hoca
arasında pek bir fark göremedik. İç sahada Belhanda, Rodrigues ve
Selçuk'taki farkı gördük. Taraftarıyla birlikte farklı bir takım
oynuyor. Hızlı oynayan takım gidiyor, ağır çekim bir takım
geliyor.
Hoca bunu görüyor, ikinci yarı oyunu değiştirmek istedi. 4-2-4'e
döndü, yetmedi. Donk'u oyuna aldı, "İleri git" dedi. Ümit hoca da
bunu bekliyordu.