Ne kadar yetenekli olursanız olun, disiplin ve organizasyon yoksa sonu hüsran olur...
İddia ediyorum, futbolun matematiğini, taktiğini en iyi ben
biliyorum diyen kişi dahi Galatasaray'ın son bölümde ne oynadığını
anlamamıştır.
"3'lü oynayacağız" diyor Josue girerken, ortada herhangi bir üçlü
yok. Bazen De Jong tek kalıyor, stoper gibi oynamasını istediği
Linnes içeri pek girmedi.
Aslında maç öncesi pek çalışılmadığı şuradan belli...
Korner kullanıyorlar, bir Bruma kullanıyor, bir Rodrigues
kullanıyor, bir Sabri atıyor.
Neredeyse topa yakın olan korner atıyor.
Frikik oluyor, normalde kim vurur topa iyi? Podolski...
Kalkmış, Tolga Ciğerci vuruyor.
Podolski mermi gibi vurur, ıslak saha...
O kadar disiplinsizlik, organizasyonsuzluk var ki.
Başıboşluk olduğu zaman ne kadar yetenekli olursanız olun.
Sabri, Hakan, Semih, Linnes...
Yetenekli bir savunma hattı değil. Sol bekin solak değil bir kere.
İki bekin kafaya çıkamıyor.
Savunma hattında çok iyi kafaya çıkan bir oyuncu bile yok. Bir
taraftar maçın hemen ardından Asbaşkan Cengiz Özyalçın'ı protesto
ederken "Beden eğitimi hocasını takımın başına getirdiniz" dedi.
Bir öğretmenin de saygınlığı olması gerekir. Bruma her yerde oynar,
forvet arkasında oynamaz. Sneijder sadece istatistik yapmıyor,
sahada antrenörlük yapıyor aslında. Oyuncular başlarında kimse
yokmuş gibi oynadı bu maçta, özet bu... İyi giderken yazdıklarım da
bunlardı aslında, pek de fark yok.
Sergen hocayla birlikte devre arası transferini en iyi
değerlendiren takım olduğunu gördük Kayserispor'un.
Başakşehir'den 5 yemelerine rağmen sakin kaldılar, tabanca gibi
takım yaptılar.