Arda konusu yaklaşık 11 aydır devam eden bir konu… Hem Arda hem
Burak hem Caner hem de Selçuk... Euro 2016'dan bugüne bir süreç
yaşandı. Önce yoklardı, sonra geldiler ama sonra Fatih hocanın
talihsiz bir demeci oldu, tam sulh sağlanmışken "İçime sinmedi"
cümlesi oldu. "Bir huzur gözükmüyor" demiştim o gün... Bu son maçta
duyduğumuz konular patladı. Arda'yı bu noktaya getiren sebepler
Fransa dönüşü başladı. Sabahlara kadar kumar oynadığı twitleri
atıldı. Otele kadın getirdiği, paragöz olduğu söylendi. Toplum
Arda'yı biliyor. Özellikle yardımsever olduğunu… Bu bir kar topu
gibi etki etti. Yazanlar da belli. İtibarsızlaştırma başladı. Emre
Belözoğlu aracılığıyla da bir anda Milli Takım'a döndü. Kazandı da
Milli Takım. Ondan sonra da o demeç… Bugüne gelindi...
Hiç kimsenin kimseye vurmaya hakkı yok, bunun tartışması zaten
olmaz.
Siyaseten evet dalgasında benim de hatam oldu, onu da video çekme
işine dahil ettim. Beni bitirdiler, Arda'yı da cebe koydular. Şu
anda olanların yüzde 70'i bu sebepledir. Benimle ilgili, federasyon
başkanlığıyla ilgili yalan dolan, terbiyesizlik, ahlaksızlık, her
şey oldu. Ben biraz siyasi olduğunu düşünüyorum tepkilerin... Bu
mevzudan sonra olay farklı hale geldi. Bekliyorlardı. Bu durum
siyasidir. Futbol Direktörümüz de bunu görmeli, Sayın
Cumhurbaşkanımız da görmeli. Bu düzen böyle gitmez. Barıştan zarar
gelmez, bu ülke için barışacaklar. Ben dost kalsınlar demiyorum.
Bence artık barış zamanı…
Büyükler devreye girecek. Bu benim bilgim değil, böyle olmalı diye
düşünüyorum. Arda'nın dünya çapında bir ismi var. Fakat Arda da
Bilal Bey'den özür dilemeli. Elini öpmekten de çekinmemeli, bunlar
ayıp değil. Bilal Bey de paragöz demeyecek. Nereden
biliyorsunuz?
Son olarak manipüle edilen bir konuya açıklık getirmek istiyorum.
Şerefim ve namusum üzerine yemin ederim ki asla Federasyon
Başkanlığına aday olmayacağım. Kimse bugüne kadar menfaati için
beni konuşturamadı, yorumlarım da kendim için değildir. Bu meseleyi
artık kapatalım.